Başlayamıyorum merhaba
Selamlar her günkü gibi burda canım
Bölmüyorum günleri yokluğuna
Ölmüyorum ölmüyorum
Yarsız karalara gemi gibi oturuyorum
Ne garip
Seni görmeden evvel bile bir yerinden tanıyordum
Geçmişin geniş vakitleri vardı
Genişlik bir geçmişten bile çekilebiliyordu belki
Bilmiyorsun bilmiyorum
Ben seni hep seviyorum yalnız
Bak bunu böylece bilebilirsin
Ayak bastığım bütün kıtalar da biliyor bunu
Kesilmeye direnen tüm ağaçlar
En çok da şu yazık kuşlar
Ben seni özlüyorum
Sen bunu benim kadar duyabilirsin bak
Özlüyorum
Çünkü özlenecek yerlerin hakîkati andırıyordur bana
Artık tenime değmeyen ellerinin parmakları vardır ince uzun
O parmakların da habire hakîkati yalanlar durur
Misal memlekette hani neredeyse devrim oluyordur
ve biliyorsun sert geçer devrim
Ben bombaların copların arasında
Ana gibi ellerini düşlerim
Ellerime ne güzel tutuşurdu şimdi
Yanardı korkudan buz kesmiş ellerim
Ben senden hep giderim
Ki biliyorsun gidişim dönmenin ehlidir
Aklım gitse içindekiler senle durur
Ayaklarım gitse dillerim sende kalır
Ben seni hep söylerim
Öyle yahut böyle
İsminin bütün halleri
bir dost gibi anılır tüm meclislerde.