19 Haziran 2013 Çarşamba

METRUK

Her ışıklı tabelanın en az bir harfi
Zamanla baş aşağı dönmüştür
Her beşerin kendi özü
Bizzat çekirdeğinden dönüşmüştür

Hastalıkta sağlıkta barışta ve dahi savaşta

Her an aklımda olan saygıdeğer hayaletlerin
Pişman olmaya meyilli bir cümle gibi ağzımda çoğalan
Hani o pek tanıdık ismin
Ve bir de burnumda kokunu büyüttüğüm 
                   ağzıma tadını dişlediğim sen

Bütün bu karmaşanın ortasından bir kuş-luk vakti 

İsimsiz hayaletlerinle çıkıp gelsen
Dünyanın bütün işçilerinin bütün grevleri kazandıkları resmi gazetede ilan edilse o an
Ve yokluğuna direnen tüm hücrelerim yenilense zerre kanım akmadan

Yavuz Sultan'dan beridir biliriz
                 her selim kendinden önce namıyla yürür
Ne vakitten beridir bu merveler
                                          meyva gibi içerinden çürür

Yürümek de çürümek de yan yana olabilir pekâlâ

Yalnız kalan kuş 
dokuz köyün dokuzundan da sürülür 
Şu içimize büyüyen metruk harabeler
Yokluğunun rüyasını koca bir ömre gördürür

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder