15 Eylül 2015 Salı

'MAF'

Burcu Kaya'ya

Ellerim 
ayaklarım 
ve bazı muhtelif yerlerim 
Durmadan kaşınıyordu 
Kaşınmak delilik gibi şeylerin başlangıcı sayılıyordu 
Akış
     madde ve maneviyatın durmama hali yani 
sürekli oluyordu
Bitmiyordu kısaldıkça uzuyordu 
Azaldıkça çoğalıyordu birtakım başka şeylerde 
Ve bu şeyler de 
Aslında hep şeydir 
-Şeydir şeyyydir 
Biçimdir
       sonsuzdur 
                   varlıktır 
 ve hepsi evrendedir işte 

-Buraya da küçük bir 'ben' çizelim lütfen!
   Bütün bu kısaltmaların 
Parantez içlerinin 
       noktalı bir noktasızlığın 
                           ölümcül bir kontrolün ortasında 
               yine de durmayan bir ben 

Gittikçe mahvolan bir plan mı insanlık 
Daha mı zorlaşıyor 
bu modern zamanlarda düşünemiyor olmamak 
Her şeyin çok olmasından mı bu mutsuzluğumuz 
      Ya da bir tama erememek gibi 
Kısaltmak etekleri bel altından 
                               durmadan durmadan

Metafor mu iyiydi güzelim 
Neydi 
Bilmek mi iyiydi bilmemek mi 
Ben var biz var
Her şey her bir şeyin öncülü ya da sonra geleni

Ne büyük yük geçkin bir ruhu bağışlamamız 
Bugün şimdiden eski, anılar hep yarınlık 
Ne topyekun anlayış şurda durup geriye bakmalarımız 
Mahvımız baki, yolumuz aydınlık.

10 Eylül 2015 Perşembe

ÇAYCI İSMET

I.
belki de ölüyorumdu 
kalmalıydı en son kulaklarımda sesinin tozu
anan mı dedin 
anam uzun süredir ellerin 

işte anlamamalar denizinde boğuluyorumdu ben
olmayan kanatlarım senin
sarı saçlarım uzun bacaklarım çapkın bakışlarım 
  hepsi senin gibi bir yokluğundu
duruyorlardı damla damla terin gibi bir alnın çatında

II.
en son ne yapıyorduk
     kahkaha atıyorduk
hıyanet ediyorduk bilmemkaçbin yıllık bir ağıta

gerçeği aramıza hızla bağırıyordu çabuk ve şok edici bir veda daha
biri hemen arkadan 
      -çay mı demlesek ismet
 diye bağırıyordu

çay mı demlesek
    şöyle tavşan kanı
şöyle insan canı 
  her hâlükârda kıpkırmızı ama
                              -çay mı demlesek
huzurdan ölsek mi şuracıkta

çay demlenince çünkü çok gülüyoruz
güldükçe ismetler akıyor gözümüzden
   hepimiz dinleniyoruz 
biz durunca dünya şaşırıyor çarkını 
  hep birlikte koca bir evren oluyoruz

 hani diyorum gerçeği tam ortamıza çağıran 
                     bir veda mı demlesek şuracığa ismet
belki de bir sokak ağzında boğuluyorumdu ben
      taa şişlideki bir trafik lambasından beri açılan 
 bir üçüncü gözle sanki ismet 
                                           ölüyorumdu
-çay mı demlesek?