16 Temmuz 2025 Çarşamba

ŞARAMPOL

ay büyüdükçe büyüyor göğsümde
sefil bi aydınlıktayım
  gözlerin
            gözlerin yanıyor
tutuşuyorum baktıkça
med cezirim sana

yol gittikçe usanıyor gözümde
yerçekimsiz bi araftayım
hayaleti çirkin sözlerinin siliniyor gerimde
şimdi sevmekten bi pamuktayım
  ellerin
          ellerin kalıyor üstümde
tuttukça yuvarlanıyorum
şarampolüm sana


seslerin 
seslerin diyorum
sustukça çağıldıyorum
çağladıkça çoğalıyorum
büyüyor kocaman oluyorum

üşümez mi ıssız ellerin
omzunun koluna birleştiği dilsiz yerlerin
sanki çok eski bir tanışıklığı var yüreklerimizin 

gel 
uyu koynumda
çocuk ellerin gülsün
sıcağım sevinsin
soğuğun bilsin
şen olsun içimiz

belki de tüm yansımalar
  büyüğünü gösterir aslının-
                                          kim bilir

sık çamlı bir ormanın kuytusundaki
                                                 
serin evim sana

HAVZA

ikimiz diyor
ne aydınlık bir karanlık

gece her şeyi örter
bir gönlün tülü kalır bembeyaz aralık
buna ying yang da denir
ya da en basitinden karşıtlık
bir rüyaya tam ortasından yatıp
inan olsun griden tek bir gün şaşmadık
kandiliniz gündüz de yansın efendim
saklanmak için etraf çok karanlık
rica ediyorum kaybolmayınız karalara karışıp 

aramak en derin yara
bilmek havzası tüm akan suların
aramaya diye yatıp düşünde bilmekle yoğrulan
bir daha geçemez aynı yolları kendinden kaçıp
bilmediğiniz öyle kalsın efendim
maazallah görünmez olur kalbe yalnızlık
aman sabah olmadan bozmayınız gizemi perdeleri açıp